[Beyaz Gülüm] |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|

Seni Seviyorum
HATIRLARMISIN SEVGİLİNDEN AYRILDIÃIN GÜNÜ.
HATIRLARMISIN TERKEDİLDİÃİN O İLK GECEYİ,
KALBİN YERİNDEN FIRLAYACAKMIŞ GİBİ,
HERŞEYE İSYAN EDEN TAVRIYLA ATARKEN,
GERİ DÖNMESİ İÇİN,AYAKLARINA KAPANACAK KADAR KÜÇÜLMÜŞKEN,
HATTA DAHA İLERİ GİDİP ,
ONUN GEÇTİÃİ YOLLARI ÖPMEK İSTEDİÃİN O ANLARI HATIRLA.
SEVİLMEDEN SEVDİÃİN O GÜNLERİ,
AKLINDAN BİR BİR SİLİP ATMAK İSTEDİÃİNİ,YENİ BİR AŞKA KOLLARINI YIRTILANA
KADAR AÇMAK İSTEDİÃİNİ,VE BU AŞKTA YAŞAYAMADIKLARINI YAŞAMAK,
UMUTLARINA KAVUŞMAK VE YAŞANAN TÜM ACILARI UNUTMAK İSTEDİÃİNİ,
ŞİMDİ AŞIK OLMUŞKEN ONU KAYBETMEK İSTEMEDİÃİNİ,
MAVİ DÜŞLERE DALMIŞKEN UYANMAK İSTEMEDİÃİNİ,
ARTIK BEKLEMEK İSTEMEDİÃİNİ,
İŞTİ TAM BUNLARI BULMUŞKEN,
VE BUNLARI KAYBETMEMEK İÇİN
ŞİMDİ HAYKIR
SENİ SEVİYORUM,
VE HAYKIRIYORUM
AŞKI YARATAN BENİM SEVGİLİM....
BÖYLE SEVDİM İŞTE
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.
Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir
ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.
Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle...
Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.
Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.
Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.
Sevdim işte ötesi yok...
Sen Olmazsan
Doğmaz güneşim
Gözlerim yaşla,dolar
Saçıma aklar düşer,yaşamın tadı olmaz
Sen olmazsan umutsuz yaşarım yer yüzünde
Mana vermez hiç,birşey
Sen olzamsan isteksiz yaşarım dünyada
İsyan ederim hayata yumulurum ezilir mahf olurum
Kıyarım bu canıma
Sen olmazsan...
Ben Ölürsem...
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim
Derinden bir tren geçer
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Alıp başımı gitmek isterim
Bir akşam bir kente girerim
Kayısı ağaçları arasından
Gidip denize bakarım
Bir tiyatro seyrederim
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Uzaktan bir bulut geçer
Karanlık bir çocukluk bulutu
Gerçeküstücü bir ressam
Dünyayı değiştirmeye başlar
Kuş sesleri, haykırışlar
Denizin ve kırların
Rengi birbirine karışır
Sana bir şiir getiririm
Sözler rüyamdan fışkırır
Dünya bölümlere ayrılır
Birinde bir pazar sabahı
Birinde bir gökyüzü
Birinde sararmış yapraklar
Birinde bir adam
Her şeye yeniden başlar
Sevgiliye...
O kadar yakınsın ki bana,
Bir o kadar da uzak,
Sanki ilk defa aşık olmuş gibiyim,
Uzana bilsem bir adım kadar yakın,
Ama sanki ayaklarıma prangalar vurulmuş,
O bir adımı atamıyorum,
Sadece seyrediyorum seni,
Dizlerine yatıp, elini sımsıkı tutmak istiyorum,
Gökyüzüne bakar gibi,
Gözlerine dalmak istiyorum,
Sana bakarken prangaların ayağıma değil,
Yüreğime vurulduğunu hissediyorum,
İçin için yanan yüreğime,
Seni sevenin ben değil,
Yüreğimin olduğunu anlıyorum,
Yüreğim senin dostluğunu istiyor,
Yüreğim senin sıcaklığını istiyor,
Kırmamı söylüyor zincirleri,
Ve ilk defa kırmaya çalışıyorum,
Doğru bildiğim şeyleri atıveriyorum bir tarafa,
Sırf sana daha yakın olabilmek için,
Zincirlerle bağlı yüreğimi bırakıveriyorum,
Bir kuş gibi ormana,
Yüreğim bir kuş oluyor senin yanında,
Ürkek bir kuş,
Soğuk bir havada titreyen üşümüş bir kuş,
Çok şey değil istediği yüreğimin,
Sadece dostluğunu ve sıcaklığını istiyor,
Senin sıcaklığını,
Sonra kanat çırpıp uçmak istiyor seninle,
O güzellikleri seninle paylaşmak istiyor gökyüzünde,
Dünyadan uzak yüreğim seninle...
Sensin Canım
SENSIN BENIM DOGAN GUNESIM
BENI SARAN,ISITAN,YAKAN,
ICIME KADAR ISLEYEN
SENSIN BENIM KARANLIK GECEYI AYDINLATAN
AYIM VE YILDIZLARIM
SENSIN GULUM;
BENI DUYGUSALLIGA ITEN,AGLATAN,DUSUNDUREN
BENI DELI YAPAN,ARZULARIMI CILDIRTAN
SENSIN BANA;
YASAMA SEVINCINI VEREN,SEVMESINI OGRETEN
ANIDEN HIC OLMADIK ANDA
GUZEL BIR SARKI SOYLETEN
DALIPTA HAYAL KURDURAN
YUCE ALLAH'A SONSUZ DUALAR ETTIREN
BENI HIRSLI YAPAN SONRADA KORKUTAN
SENSIN,ILK VE SON UMUDUM
OZLEM DUYDUGUM,BAGLANDIGIM
UGRUNA OLDUGUM
SENSIN;
MAVI DENIZDE,UFUKTA GORDUGUM
HAYALLERIM
SENSIN;
CILGINCA ISTEDIGIM,
SEVDIGIM...
Sana Geleceğim
Tüm mavilerimi aldım yanıma
Kırmızılarımla sana geleceğim
Yüreğimdeki düşleri,
Düşlerimdeki gülüşleri sana
Birtek sana getireceğim
Gökkuşağının tümrenklerini giydim
Tüm renklerimi yoluna sereceğim
Ağlayışlarımı,acılarımı tükettim yenilendim
Arındım tüm acılarımdan
Mutluluk gülüşlerimi sana
Birtek sana getireceğim
En kuyu mutsuzlukta bile
Kalbim birtek senin adını fısıldadı
Vazgeçtim gerçeklerden yalan düşlerden
Birtek seni va aşkımızın resmini çizeceğim
Tek gerçeğim sen iken
Evrene meydan okuma gücünü
Birtek aşkıma vereceğim
Keşkelerin yer almadığı bir hayat
Bir hayat sunmak istiyorum bu aşka
Keşkelerimi atıp yalnız ben geleceğim
Aşkımın maviliğiyle yıkandım
Sana mavileri getireceğim
Bir martının kanatlarında
Umutları ve hayalleri değil
Yalnızca kendimi getireceğim
Bazen deli çırpınışları
Bazen beklentisiz
Sakin dalgaları değil
Aşkımın kabına sığmayan
Coşkularını getireceğim

|
|
|
|
|
|
|
Bugün 13 ziyaretçikişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|